Lise Öğrencileri, Artec Eva İle 3D Taramaya İlk Adımlarını Atıyor
Mid-Pacific Institute, zengin bir inovasyon geçmişi ve sürükleyici teknoloji programları ile Honolulu, Hawaii’de bulunan özel bir okul. Öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek için öğretmenler, öğrencileri sanal gerçekliğe, 3D taramaya, 3D baskıya ve diğer teknolojilerle tanıştırıyor. Müfredattaki derslerden biri, Artec 3D tarayıcıları Eva ve Spider’ın katkılarıyla oluşturulan yeni bir tarih dersi: “Müze Çalışmaları”.
Mid-Pacific Teknoloji Uzmanı Tony Johansen, “Büyük nesnelerin LiDAR 3D taramasına odaklanan Tarihi Koruma sınıfımıza devam edeceğiz ancak daha küçük nesnelerin ayrıntı seviyesini yakalamak için Artec tarayıcıları kullanacağız. Böylelikle tarama ve işlem süresini de kısaltıyoruz.”
Ders kapsamında, öğrenciler tarihi yerleri ve müzeleri 3D taramak üzere ziyaret ediyor, ardından bunları işliyor ve bazen Sketchfab.com’a 3D modellerini koyuyorlar. Normalde iki veya üç kişilik gruplar halinde çalışılıyor. Bir öğrenci öğeyi tararken diğeri dizüstü bilgisayarı tutuyor ve sonuncusu da veri toplamayı kontrol ediyor. Sonra görevleri değiştirerek taramaları kaydedip ekipmanı bir sonraki nesneyi taramaları için başka bir gruba aktarıyorlar. Öğrencilere, tarama projelerini kampüste tamamlamaları ve ayrıca taradıkları şeyin tarihsel bağlamını ve kültürel alaka düzeyini araştırmaları için birkaç hafta veriliyor.
Bu Oturmuş Buda, Honolulu Sanat Müzesi’ne yapılan bir gezi sırasında Artec Spider ile tarandı. MS 2. veya 3. yüzyıla tarihlenen heykel, takipçilerinin imajına tapınmasını yasakladığı bildirilen tarihi Buda Shakyamuni’nin en eski görüntülerinden birini temsil ediyor.
Tarama dersi, öğrencilerin eserler ve bunların önemi hakkında daha fazla bilgi edinmesinin yanı sıra, genellikle sergilenmeyen ve ziyaretçilerin erişemediği öğelerle çalışmayı öneren müze küratörleriyle daha yakın etkileşimde bulunmalarına olanak tanıyor. 3 boyutlu teknolojilerin sınıfa entegre edilmesi, öğrencileri sınıfta sunumları daha canlı hale getirmek için kullanılabilecek içerik oluşturmaya teşvik ederken aynı zamanda onları paha biçilmez eserlerin korunması sürecine de dahil ediyor.
Yorumlara bakılırsa öğrenciler sınıfta 3D tarayıcıları kullanmaktan çok memnun görünüyorlar:
James Marchant (Lise Son Sınıf Öğrencisi):
İlk taramamızı yaptıktan kısa bir süre sonra bu cihazın tarihi korumanın yeni yolu olacağını fark ettim. Sadece yapının mükemmel bir kopyasını oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda tüm dünyanın bu tarihi parçaları görmesine imkan tanıyor. Bilgisayarda tarama yapma süreci de oldukça basit. Parçayı tarıyor, yüklüyor, gerekmeyen dataları temizliyor ve ardından programın kalan işi yapmasına izin veriyorsunuz, hepsi bu. Bu cihaz aynı zamanda müzelerin yaygınlaştırma konusunda karşılaştığı en büyük sorunlardan birini de insanların eserlerle etkileşime girmesine olanak tanıyarak çözebilir.
Rachel Tanaka (11. Sınıf Lise Öğrencisi):
Batı Merkezi ve Honolulu Sanat Müzesi’ni ziyaret ettik, eserleri taradık, işledik, ve çevrimiçi bir eser galerisini andıran SketchFab’e yükleyerek açıklamalar yazdık. Böylelikle Artec tarayıcılar, gelecekte kaybolabilecek tarihi parçaları dijitalleştirmemize yardımcı oldu.
Jarron Carter (11. Sınıf Lise Öğrencisi):
Artec tarayıcıyı ve onu kullanma amacımızı gerçekten çok seviyorum. Bu teknoloji, sembolik olan ve belirli bir kültür veya miras için anlamı olan eserleri korumamızı sağlıyor. Örneğin, Doğu Batı Merkezi’ne gittiğimizde, grubum Çin’in Bai halkından gelen bir Bai Bebek Taşıyıcısını tarama fırsatı buldu. Bebek taşıyıcıyı taradıktan sonra projemiz, eserin arkasındaki kültür hakkında daha derinlemesine ilerlemekti. Bu, grubumu ve beni Bai halkı döneminde Çin’deki toplumsal cinsiyet rollerinin genel kapsamını araştırmaya yönlendirdi. Ayrıca Artec tarayıcıların kullanımı da çok kolay. Örneğin, taradığınız nesneden çok uzaklaşırsanız tarayıcı, onu doğru kullanmadığınızı anlatmak için bip sesi çıkarmaya başlıyor. İlk denemeden sonra tarayıcının nasıl kullanılacağını hemen kavrıyorsunuz.
Caitlin Wright (11. Sınıf Lise Öğrencisi):
Bu teknoloji üzerine ilk deneyimimi Batı Merkezi’ne gittiğimizde edindim. İlk başta biraz gergindim çünkü taramanın zor olacağını düşündüm ancak biraz pratik yaptıktan sonra Artec tarayıcıları kullanmak gerçekten kolaylaştı. Kampüse dönüp tarama verilerini işlemeye başladığımda bunun da oldukça kolay olduğunu anladım. Bu sürecin en sevdiğim yanı ortaya çıkan sonucu görmek oldu. Taradığımız eserlerin dijital, 3 boyutlu versiyonları sonsuza kalacak, insan ya da doğa tarafından artık yok edilemezler.