BOM’un Ötesinde: Dijital Ürün Geliştirmede Yeni Dönem!

BOM’un Ötesinde: Dijital Ürün Geliştirmede Yeni Dönem!

Günümüz üretim dünyasında rekabet, yalnızca kaliteli ürünler geliştirmekle sınırlı değil. Pazara daha hızlı çıkmak, maliyetleri azaltmak ve müşteri taleplerine çevik şekilde yanıt vermek artık her üreticinin önceliği. Ancak bu hedeflere ulaşmanın önündeki en büyük engellerden biri, mühendislik ve üretim süreçlerinin birbiriyle yeterince entegre olmaması.

Türkiye’nin teknoloji öncülerinden infoTRON, Dassault Systèmes 3DEXPERIENCE platformu gibi çözümlerle üretim sektörünü yeni bir çağa taşıyor. Endüstriyel tasarımdan 3D yazıcılara, simülasyon yazılımlarından sanal gerçeklik çözümlerine kadar geniş bir portföye sahip olan infoTRON, dijital entegrasyon sayesinde firmalara çevik, esnek ve sürdürülebilir üretim sistemleri sunuyor. Yazımızda Faurecia gibi dünya devlerinin başarı hikâyeleri üzerinden, dijital sürekliliğin nasıl sağlandığını ve BOM’un evrilen rolünü detaylı şekilde keşfedeceğiz.

Geleneksel Yöntemler Artık Yeterli Değil

Malzeme Listesi (BOM), yıllardır üretimin temel yapı taşlarından biri oldu. Ancak bu yaklaşım, mekanik ağırlıklı ve daha az değişkenliğe sahip ürünlerin üretildiği dönemler için geçerliydi. Bugün ise ürünler çok daha karmaşık: Elektronik, yazılım ve donanım bileşenleri iç içe geçmiş durumda. Üstelik müşteri tercihleri sürekli değişiyor ve özelleştirme talepleri artıyor.

BOM hâlâ önemini korusa da, mühendislik ve üretim ekiplerinin farklı versiyonlarla çalışması; manuel güncellemeler, veri tutarsızlıkları ve iletişim kopuklukları gibi sorunlara neden oluyor. Bu da hatalı üretim, zaman kaybı ve artan maliyet anlamına geliyor.

Çözüm: Sanal Ürün Tanımı ile Dijital Birliktelik

Bu sorunların üstesinden gelmenin yolu, mühendislik ve üretim süreçlerini dijital olarak birbirine bağlamaktan geçiyor. Dassault Systèmes’in sunduğu 3DEXPERIENCE platformu, ürün geliştirme sürecinde tüm ekiplerin aynı sanal ürün tanımı üzerinde çalışmasına olanak tanıyor:

  • Tasarımdan üretime tüm ekipler tek bir kaynaktan veri alır.
  • Mühendislikten gelen değişiklikler anında üretime yansır.
  • Gerçek zamanlı iş birliği ve geri bildirim döngüsü oluşur.

Bu yaklaşım, yalnızca daha kısa geliştirme süresi ve düşük maliyet anlamına gelmiyor; aynı zamanda daha esnek, çevik ve hatasız bir üretim süreci sağlıyor.

BOM Rol Değiştiriyor

Sanal ürün tanımına geçişle birlikte, BOM tamamen ortadan kalkmıyor. Aksine, maliyetlendirme ve üretim sonrası planlama gibi aşamalarda önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Ancak artık “bilginin ana kaynağı” rolünü sanal model üstleniyor. BOM ise bu modelin bir yansıması, işlevsel bir görünümü hâline geliyor.

Gerçek Hayattan Bir Başarı Hikayesi: Faurecia

Küresel otomotiv tedarikçisi Faurecia, dijital dönüşüm sürecinde DELMIA’yı tercih eden lider firmalardan biridir. Şirket, üretim operasyonlarını küresel ölçekte senkronize etmek ve süreçlerini standartlaştırmak amacıyla 3DEXPERIENCE platformunu ve DELMIA Dijital Üretim çözümünü uygulamaya aldı.

Her üretim biriminin ihtiyaçlarına özel olarak yapılandırılan bu sistem sayesinde, hem sanal simülasyonlar gerçekleştirilmekte hem de üretim süreçleri daha tutarlı ve öngörülebilir hale gelmektedir.

“Tasarım mühendisliğinden üretime kadar tüm süreçlerin entegrasyonu, dijital süreklilik sayesinde güvence altına alınmaktadır. PLM tarafı (E-BOM) ile DELMIA tarafı (M-BOM) arasındaki senkronizasyon hayati önemdedir.”
Laurent Vachey, Tasarım ve Doğrulama Çözümleri Müdürü, Faurecia

Faurecia’nın bu dönüşümde sağladığı en büyük kazanımlardan biri, BOM yönetiminde elde edilen tutarlılıktır. Tasarım ve üretim arasında dijital köprü kurularak hatalar azaltılmış, verimlilik artırılmış ve global ölçekte sürdürülebilir üretim sağlanmıştır.

Uçtan Uca Dijitalleşme: Verimli, Entegre ve Hatasız Süreçler

Ürün geliştirme sürecinin başından sonuna kadar tek bir dijital ortamda ilerlemesi, karmaşıklığı azaltıyor ve iş sürekliliğini güvence altına alıyor. 3DEXPERIENCE platformu sayesinde mühendislik ve üretim arasında köprü kurmak mümkün oluyor. Bu sayede ekipler arası iletişim güçleniyor, karar alma süreçleri hızlanıyor. Gerçek zamanlı veri paylaşımı sayesinde hatalar erken aşamada tespit edilebiliyor. Sonuç olarak, pazara çıkış süresi kısalırken, müşteri taleplerine daha çevik yanıtlar verilebiliyor.